Çok sevgili dostlar derler ya hani, giden sevgilinin ardından seni teselli etmek için “Bırak gitsin! Dönerse senindir. Dönmezse zaten hiç senin olmamıştır” kıl olurdum bu klişeye aslında. Çünkü ne giden tilkidir benim gözümde, ne de ben kürkçü.

Öyle olmadı ama bu sefer bıraktım gitti, iki ay kadar ne aradı ne de sordu. Telepati kurarak dahi kendini hatırlatmadı. Onsuz yaşamak zor gelse de ilk zamanlar, aklıma düşse de zamanlı zamansız alışmaya başlamıştım yokluğuna. Onsuz, evet onsuz da yaşanabiliyormuş diye avutuyordum kendimi, sonuçta onunla doğmamıştım ya. Ondan önce de vardım ben, sonra da olabilirdim.

Peki, ne oldu sonra; Henüz ikinci ayını yeni bitirmekte iken ayrılığın, garip bir melankoli kapladı bünyeyi, özlem yavaştan kendini hissettirmeye başladı. Biliyordum ama ben böyle olacağını, daha önce de olmuştu aynısı, hem de defalarca. O da özlemiş olacak ki rahat duramadı döndü geldi, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Eee gelenin suratına kapıyı kapatmak zaten yakışık almaz. Buyur ettim ben de.

Onu hiç tatmamış onunla yalnızlığını, sevincini, derdini, kederini onunla paylaşmamış kimse bilemez bu hissi. Boş gelir zaten ne kadar anlatsan da.

Sonuç olarak bir taneden bir şey olmaz, e hadi iki yapalım derken yine başladım sigaraya. Sabah öğle ve akşam birer tane olmak üzere can katıyorum canıma, ne dalgınlık oluyor yokluğunda ki gibi, ne de dert tasa. Gayet seviyeli bir birliktelik kurduk tekrar. Ne o bana karışıyor ne de ben ona.

Amma ve lakin sigara sağlığa zararlıdır, en güzeli hiç başlamamak.