Düş – 3
Bir düş gördüm dün gece, Tuttu parmağımı götürdü üzerine, Benimki dedi, ağırdı, Devam et sen, Baktım, Ucunda dönüyordu parmağının, Sadece o değil, Herkes bir parmak atmıştı dünyaya.
Bir düş gördüm dün gece, Tuttu parmağımı götürdü üzerine, Benimki dedi, ağırdı, Devam et sen, Baktım, Ucunda dönüyordu parmağının, Sadece o değil, Herkes bir parmak atmıştı dünyaya.
Yine, her zamankinden daha çok soru birikti zihnimde. Mesela uzaklık nedir? Var mıdır Yok mudur? Objektif olarak mı değerlendirilmeli yoksa subjektif mi? Belki de bir yalnızlık birimi, ya da belirsiz bir hiçlik? Uzak, uzaklık. Neyle ölçülür ki, ya da birimi nedir uzaklığın, metre/kilometre yeter mi anlatmaya? Yan yana oturan iki insan uzak olamazlar mı birbirlerine? Ya da bir şehir ötedekiyle dip dibe? Beynimizin bize oynadığı oyunlardan biri kimi zaman? Uzağı yakın etmek de elimizde, yakını uzak etmek de,...
Havalansın diye açtığım penceresinden odamın, İçeriye dışarının kokusu siniyor, Terkedilmiş, bitkin ve soğuk…
Bir düş gördüm dün gece, Bakıyordu iri gözleriyle, Gözlerimin içine, Bir düş gördüm dün gece, Bakmakla yetindim sadece, Gözlerinin içine…