Sınav bizim işimiz!

Sınav bizim işimiz demem boşuna değil, uzun süredir sevgili kontenjanından çok farklı sınavlara (ales, üds, kpss, kpds) refakatçi olarak iştirak ediyorum. Bu süreçte gözlemlediklerimden yola çıkarak ne sınavı yapanlar ne de o sınavlara girenlerden geleceğe dair umutlanamıyorum. ÖSS (öğrenci seçme sınavı) ve KPSS (kamu personeli seçme sınavı) sınavlarındaki kopya skandallarından sonra muhtemelen bu olaylarda büyük payı olan yetkililer tarafından alınan kararlar doğrultusunda sınava bozuk para, araba anahtarı, akbil, küpe, alyans vb....

July 7, 2012 · 2 min · 239 words · admin

Güneşli Günler

Eğer güneşin pek uğramadığı memleketlerden birinde yaşasaydım(ki buna yaşamak denir mi tartışılır) muhtemelen çok mutsuz bir insan olurdum. Neyse ki öyle bir durum yok ve güneş bize yüzünü göstermekte çok nazlı davranmıyor. Kış aylarında olsa bile arasıra uğruyor, günümüze neşe katıyor. Mitolojiyle pek aram olduğu söylenemez lakin en sevdiğim karakterlerinden biri olan Helios’un arabasına atlayıp dünyayı dolaşmak isterdim. Güneş nereye ben oraya 🙂

January 4, 2012 · 1 min · 63 words · admin

Metrobüs Halleri

Sabah akşam metrobüs denen sabır aracını kullanan bir faninin kafasındaki düşünce bulutlarından sadece bir kaçı; Metrobüs resmi kıyafeti mayo/bikini olarak düşünülmüş olmalı yoksa içerisi neden bu kadar sıcak. Bir insanı gerçekten tanımak için onunla alışverişe çıkmak/alışveriş yapmak OUT metrobüse binmek IN. Metrobüste herkes kendi için vardır, acırsan ölürsün. Ayakta da olsa metrobüste kitabımı çıkarıp okuyabildiğim anlarda kendimi şanslı sayıyorum. Araba almak istiyorsunuz ama çekinceleriniz mi var, sabah 08:30 metrobüs seansımıza bekleriz efenim....

December 21, 2011 · 1 min · 97 words · admin

Votka Karabiber

İlk duyduğumda verdiğim tepki “hadi canım olur mu hiç ‘votka karabiber’ ikisi bir arada” desem de hastalıktan (grip) yataklara düştüğüm zamanlardan birinde, heralde ilaç kullanmayı da pek sevmediğimden (nefret ediyorum) alternatif çözüm arayışları sırasında denemeye karar verdim. Sonuçta gribe iyi geldiği daha doğrusu, üst solunum yollarını açtığı söyleniyordu. Rusların vazgeçilmeziydi (rusları da severim bu arada). Hem votka hem de karabiber zaten tüketmekten zevk aldığım şeylerdi. Ne zararı olabilirdi ki aralarındaki birleşmenin....

January 27, 2010 · 2 min · 243 words · admin

Peki ama neden?

İlkler her zaman özel midir? Yoksa ilkler genellikle zor olduğu için mi hatırlanır hep? Belki de her ikisi. Düzenli bir blog tutma fikri aslında yaklaşık bir kaç aydır aklımı kurcalamasına rağmen, biraz nereden başlayacağımı kafamda tam oturtamamaktan, biraz üşengeçlikten, biraz da hangi konu üzerine yoğunlaşacağım kararsızlığından dolayı erteledim. Sonunda kişisel bir blog tutmaya aklıma takılanları ve kafamı taktıklarımı burada yazıp çizmeye karar verdim. İlk yazıyı yazmak neden bu kadar zor?...

January 13, 2010 · 2 min · 385 words · irfan