Kiralık Değil

İstanbul gibi yerden göğe betona bulanmış bir metropolde dahi, kiralık ev bulamamak gibi bir becerim olduğunun farkına varmam için bir kaç sefer şehri arşınlamam gerekti. Aslında işe gidip gelme gibi dertleri yoksa insanın, ya da her ay tıkır tıkır ev sahibine sayacağı kuruşların hesabını yapmıyorsa belki de çok problem değildir bu süreç. Lakin benim için öyle olmadı, çevremden gelen uyarılara rağmen ev bakmaya başladığım ilk, bilemedin ikinci hafta istediğim gibi bir ev bulabileceğimi düşünüyordum....

April 11, 2014 · 2 min · 269 words · admin

Sigarayı Bırakmak

Sigarayı kesin olarak bırakmaya karar vermeden önce defalarca bıraktım. Ardını arkasını düşünmeden. Bırakırken de genelde “şu paket de bitsin de öyle bırakırım”, “yeni yılda sigarayı bırakıyorum”, “pazartesi kesin bırakacağım şu illeti” gibi cümleler kurmadan, aklıma geldiği anda elimdeki sigara paketini buruşturup en yakın çöpe atar, bırakırdım. Sonrası sigara içenlere atılan pis bakışlar, bir süre çay, kahve ve biradan uzak durmalar. Sinir krizler ve panik ataklarla geçen bir süreç ve kısır bir döngü....

December 25, 2011 · 2 min · 338 words · admin

İnanılmaz doğum günü kutlaması!

Hacklenmişim! Evet verdiğim ilk tepki bu oldu doğum günü sürprizini gördüğümde. Zira ben şok durumlarında tepki gösteremeyengillerdenim. Bu gibi olağanüstü durumlarda dahi “hımm, hoşmuş” ya da “aa güzelmiş gerçekten”, “o kötü olmuş ama” gibi gayet sıradan tepkiler verebiliyorum sadece. İçimde fırtınalar kopuyor, depremler, tsunamiler olsa da dışarıya yansıması kısa bir cümle ve mal mal bakmak şeklinde tezahür ediyor. Bu duygusuz bir adam, bir odun olduğum algısını yaratabilir lakin sizi temin ederim ki öyle değil (;...

December 18, 2011 · 2 min · 219 words · admin

Wayback Machine

Uzun zamandır yine bir şeyler yazsam mı diye düşünüp duruyor lakin nereden başlayacağımı bir türlü kestiremiyordum. Zira blog macerasına 2010 yılının ilk günlerinde adım atmış, bir kaç ay bir şeyler karalamış, sonra da aptal bir talihsizlik sonucu yedeğini almadığım yazılarımın tümünü kaybetmiştim. Bu kaybedişten önceki yazılarımın da bir çoğu yalnızlık ve sıkıntı temalı şeylerdi. Son yazımı yazdıktan sonra hayatımın insanı gelmiş ne dert ne tasa hepsi uçup gitmişti. Bir daha da pek yazasım gelmedi....

December 5, 2011 · 1 min · 117 words · admin

Camın Arkasındaki Dünya

Bir kaç günlük alışma tecrübelerinden anladığım kadarıyla gözlük takmanın en acımasız yanı veletlerce takılan dört göz lakabı olsa gerek. Tamam belki de belli bir yaşın altındaki ergen kesim için en büyük sorun bu olabilir lakin dünyaya iki çerçeve arasından bakmak hiç hoş bir deneyim değil. Görüş açısının azalması burnunun üzerindeki ağırlık, yukarı/aşağı, sola/sağa baktığında karşılaştığın çerçeve kenarları öpüşürken ki dengesizlikler de (french kiss’i daha tecrübe edemedim) cabası. Henüz yağmur yağarken ki hissiyatı bilmiyorum, sıcaklık değişimlerindekini de, fakat bu gidişle öğrenebileceğimi de sanmıyorum zira çıkarıp attım gözlüğü....

April 13, 2010 · 1 min · 151 words · admin