Bir Rüyaydı Sanki

Sabah uyandığımda kolumun kesilmiş olduğunu gördüm, hayır rüya da değildi sağ kolum yoktu yerinde ve beynim doğrulayamıyordu varlığını. Sonra buldum onu ama ölmüştü ve beynimle arasındaki iletişim kopmuşçasına hareketsiz şekilde duruyordu. Diğer elimle tuttum onu ama hissetmiyordu kaldırdım bıraktım, düştü. Yoksa bu bir rüya mıydı? Değildi kuşkusuz ama gerçek olmasını da istemiyordum, sonra filmlerdeki o rüya mı gerçek mi sahnesi geldi aklıma ve acımasızca ısırdım onu acıyla beraber ısırdım onu, ben ona acımamıştım ama o acıyordu ve acıyla birlikte geri geldi....

April 8, 2010 · 1 min · 102 words · admin

Telesekretere Konuşamayanlardanım

Neden ama? Neden telesekretere konuşamayız pek, o dııııt sesini duyduğumuzda telefonu kapatır, ya kısa mesaj göndeririz ya da bekleriz açtığında tekrar aramak üzere. Bu kadar zor mudur boşluğa konuşmak, oturur mesaj yazarız da ayaküstü iki kelam etmeyiz. Çocukluğumda izlediğim ecnebi filmlerinde gördüğümden beri kıskanıyorum ben o telesekretere konuşanları, tüm dertlerini bir çırpıda anlatanları. Evet kabul ediyorum. Ben de telesekretere konuşamayanlardanım. Fakat çevreme baktığımda sayımız telesekretere konuşanlardan çok daha fazla, en azından Türkiye sınırları dahilinde....

April 1, 2010 · 1 min · 172 words · admin

Mart ayı, dert ayı!

Baharın gelmesiyle birlikte bir sürü plan program yapıldı. Tıpkı her yeni başlangıçta olduğu gibi. Aslında ilk intiba, diyete pazartesi başlayanlar, sigarayı bırakmak için gün bekleyenler, yeni yılın ilk gününden itibaren sanki her şey değişip yep yeni bir hayata kavuşacağını düşünenlerinkini andırsa da hayatımı değiştirmeye yönelik bir takım kararı uygulamaya koymuş bulunmaktayım. Bunlar hakkında yazıp çiziktirmek için henüz çok erken, o yüzden sonraya saklıyorum. “Mart ayı, dert ayı” dedim de bunu benden önce söyleyenlerin ne kadar haklı olduklarını bir kez daha görmüş bulunmaktayım....

March 5, 2010 · 2 min · 217 words · admin

Dostum Dostum

Arkadaşım aradı bu sabah, rüyasında görmüş beni, boğaz köprüsüne çıkıp boşluğa bırakmışım kendimi, dalmışım boğazın soğuk sularına, sonra çıkarmış kafamı suyun içerisinden yüzmeye başlamışım kıyıya doğru, peki dedim, peki siz ne yaptınız, bizden bilmesinler diye koşarak uzaklaştık dedi. Nasıl bir zihniyettir ki bu arkadaşım, nasıl küfretmiyim ki ben şimdi? *küfür

February 5, 2010 · 1 min · 50 words · admin

Yasak Aşk

Çok sevgili dostlar derler ya hani, giden sevgilinin ardından seni teselli etmek için “Bırak gitsin! Dönerse senindir. Dönmezse zaten hiç senin olmamıştır” kıl olurdum bu klişeye aslında. Çünkü ne giden tilkidir benim gözümde, ne de ben kürkçü. Öyle olmadı ama bu sefer bıraktım gitti, iki ay kadar ne aradı ne de sordu. Telepati kurarak dahi kendini hatırlatmadı. Onsuz yaşamak zor gelse de ilk zamanlar, aklıma düşse de zamanlı zamansız alışmaya başlamıştım yokluğuna....

January 22, 2010 · 2 min · 233 words · admin