İnanılmaz doğum günü kutlaması!

Hacklenmişim! Evet verdiğim ilk tepki bu oldu doğum günü sürprizini gördüğümde. Zira ben şok durumlarında tepki gösteremeyengillerdenim. Bu gibi olağanüstü durumlarda dahi “hımm, hoşmuş” ya da “aa güzelmiş gerçekten”, “o kötü olmuş ama” gibi gayet sıradan tepkiler verebiliyorum sadece. İçimde fırtınalar kopuyor, depremler, tsunamiler olsa da dışarıya yansıması kısa bir cümle ve mal mal bakmak şeklinde tezahür ediyor. Bu duygusuz bir adam, bir odun olduğum algısını yaratabilir lakin sizi temin ederim ki öyle değil (;...

December 18, 2011 · 2 min · 219 words · admin

Malafa

Tezgahtarlığın zorluklarından biri tekrardır. İnsanın en zor dayanabildiği çalışma koşulu olan tekrar, sağlıklı bir aklın ani ölümüne neden olur. Aynı cümleleri aynı mimikler eşliğinde iki bin kez duymuş olan tezgahtar, artık ne dendiğini duymuyordur. Başka konular üzerinde yoğunlaşıyor, karşısındakinin banka hesabında ne kadar tramı olduğunu ya da yanındakinin vardik rengini tahmin etmeye çalışıyordur. Kimseyi duymayan tezgahtar, konuşmanın hangi bölümünde olduğunu karşısındakinin yüz ifadesinden anlar. Kitabın içerisinde tekrar derken ne demek istediğini zihinlere kazıyacak kadar çok geçiyor yukarıdaki paragraf....

December 15, 2011 · 1 min · 170 words · admin

Wayback Machine

Uzun zamandır yine bir şeyler yazsam mı diye düşünüp duruyor lakin nereden başlayacağımı bir türlü kestiremiyordum. Zira blog macerasına 2010 yılının ilk günlerinde adım atmış, bir kaç ay bir şeyler karalamış, sonra da aptal bir talihsizlik sonucu yedeğini almadığım yazılarımın tümünü kaybetmiştim. Bu kaybedişten önceki yazılarımın da bir çoğu yalnızlık ve sıkıntı temalı şeylerdi. Son yazımı yazdıktan sonra hayatımın insanı gelmiş ne dert ne tasa hepsi uçup gitmişti. Bir daha da pek yazasım gelmedi....

December 5, 2011 · 1 min · 117 words · admin

Yalnızlık Üzerine – İlhami Algör

Nedir yalnızlık? Tabelada ‘Ayak sesleriniz de olmasa varolmadığınıza sizi neredeyse inandıracak bakışlar sokağı’ yazardı diyor İlhami Algör bir kitabında. Durdum ve düşündüm bu söz üzerine saatlerce, o bakışları üzerinde hissetmişliğin vermiş olduğu yalnızlığa küfrederek. Ya cevap bulamadım sorularıma ya da bulduklarımla tatmin olmadım. Sonuç olarak bir karar verdim ama; Yalnızlık bitsin!

May 3, 2010 · 1 min · 51 words · admin

Camın Arkasındaki Dünya

Bir kaç günlük alışma tecrübelerinden anladığım kadarıyla gözlük takmanın en acımasız yanı veletlerce takılan dört göz lakabı olsa gerek. Tamam belki de belli bir yaşın altındaki ergen kesim için en büyük sorun bu olabilir lakin dünyaya iki çerçeve arasından bakmak hiç hoş bir deneyim değil. Görüş açısının azalması burnunun üzerindeki ağırlık, yukarı/aşağı, sola/sağa baktığında karşılaştığın çerçeve kenarları öpüşürken ki dengesizlikler de (french kiss’i daha tecrübe edemedim) cabası. Henüz yağmur yağarken ki hissiyatı bilmiyorum, sıcaklık değişimlerindekini de, fakat bu gidişle öğrenebileceğimi de sanmıyorum zira çıkarıp attım gözlüğü....

April 13, 2010 · 1 min · 151 words · admin